16 Mayıs 2007

Suyunu Boşa Harcama


Ankara da "susuz bir yaz " başlıyor.
Ve ne yazık ki bu saatten sonra bu gidiş kaçınılmaz görünüyor. Barajların hali ortada; mevsim anormali sıcaklar da.

İlk çığlık İç Anadolu dan geldi. Sanmayın ki diğer yerler rahat. Sıra bütün bölgelere gelecek. Yetkililer her ne kadar da "Sıkıntı önemli boyutlarda değil" diye gözümüzün içine baka baka yutturmaya kalksalar da, sorun tüm dünyanın sorunu.
Ve tehlike öyle böyle değil; çok ama çok büyük.

Sadece 180 günlük su kaldığı söyleniyor: Yani Ağustos sonu Ankara da su TAMAMEN yok olacak. Bu felaketi hayalinizde canlandırabiliyor musunuz?
Boşverin canlandırmayın, nasıl olsa yaşayıp göreceğiz.
Önlemler alınmaya başlandı: Şimdilik hortumla arba yıkamak ve bahçe sulamak yasaklandı.
Sonra?
Sonrasını kimse bilmiyor ve bunun için bir plan yok..

Aylardır her yerde yazılıp çiziliyor. Ne kadar ciddiye aldık göreceğiz.
Ama bu birkaç aylık iş değil, yıllardır doğaya fütursuzca zarar verip, dünyanın dengesini hep birlikte ve cömertçe bozan biz değil miyiz?
Çocuklarımızın yüzüne hangi yüzle bakacağız şimdi?

Şu saatten itibaren hepimiz bu konuda sorumluyuz. Küçük de olsa dikkatlice alacağımız bazı önlemler, alt alta toplanınca büyük miktarlarda suya denk geliyor.
Bunları yapmak hepimizin görevi diye düşünüyorum.
Tema Vakfı bu konuda güzel bir site hazırlamış; açılması biraz uzun sürüyor ama beklemeye değer. Lütfen okuyun ve üzerimize düşeni hep birlikte tartışalım, uygulayalım.

16 yorum:

gezicini dedi ki...

sevgili İpek,
çok önemli bir konudan bahsediyorsun, bizim bilinçli olmamız gerekli. ama ben öncelikle bugünkü sorumsuz ve yetersiz Belediyeyi (haliye başındakini) sorumlu tutuyorum. senelerden beri durum zaten çok iyi değildi, ama bu belediye senelerden beri bu işle uğraşmak yerine şehri yıkıp dökmeyi tercih etti. sonuç ortada. inşallah hepimiz seninle aynı duyarlılığı gösterebiliriz.
sevgilerimle
gorki

Nukhet dedi ki...

Disardan durumun vehametinin cok farkinda degiliz sanirim biz. Yarimada olan ulkemiz susuzlukla karsi karsiya kalsin saka gibi. Umarim en kisa zamanda tepenize gokten rahmetler yagar. Sevgiler
Nukhet

canan kufer dedi ki...

ipekcigim,

cok ciddi bir konuya deginmissin. ben her zaman israfa karsiyimdir, bunun cimrilikle hic alakasi yok. bilhassa halkimiz bir cok konularda bilincsiz davraniyor ve bilincli davrananlar da her zaman zaten aralarinda kayboluyor.

dünyanin dengesini bozan bizler (ister istemez), dogamiza kaba kaba davranan bizler... bunlarin hesabi hepsi sorulacak.

sizleri öpüyoruz,
canan

Berceste dedi ki...

Buradaki yağmurdan size de yollayalım mı? İki haftadır durmaksızın yağıyor!

daimamutfak dedi ki...

İpek'cigim merhaba çok yerinde ve zamanında bir yazı.Ankara gerçekten zor günler yaşayacak gibi.Fakat bu gün Ankarada hava bulutlu.Zannedersem yağmur yağacak.Ah ne iyi olur.Halbuki 3 tarafımız denizlerle çevrili.Akarsularımız var.Ama susuzluk kapıda.Anlaşılır gibi değil!!!

Zeynep B. dedi ki...

yağmurları böyle hasretle arayacağımız kimin aklına gelirdi. Böyle hassas bir konuya değindiğin ve herkesi duyarlı olmaya çağırdığın için teşekkürler ipek...

KIKI'S DESIGN dedi ki...

Canım İpekim,
öncelikle çok özledim onu belirtmek istiyorum en kısa zamanda da şu workshop u tekrarlıycaz,
1 ayım kaldı kolleksiyonu tamamlamak için:)
onun dışında bu duyarlı postun için seni tebrik ediyorum!!!
ben kendi adıma konuşmak gerekirse zaten her zaman su ve elektrik konusunda duyarlıydı şimdi ise daha fazla duyarlı oldum ve etrafımdakileri de duyarlı olmaları için teşvik ediyorum:)
İnsanlarımız duyarlı ve bence çok karamsar olmamak lazım...
öpüyorum seni koaman!!!

laedrim dedi ki...

Acemi olduğunu hiç düşünmediğim aşçı, çok haklısınız çocuklarımızın yüzüne hangi yüzle bakacağız?
Bu susuzluk yağmursuz karsız geçen sonbahar, kış, ilkbaharın suçu değil. Suç bizde; ülkenin akarsuları, yerlatı suları, gölleri, sulak alanları tam anlamıyla katledilirken ses çıkarmayan bizlerde...

PERİLİ KÖŞK dedi ki...

yeşillikleri ,meyveleri yıkadığım sularla çiçeklerimi sularım,kızlarımın okuldan eve getirdikleri mataralarındaki sularla da öyle...
elettrik ve su israfına hiç ama hiç dayanamam, kızlarımada şimdiden çeşitli alışkanlıkları verdim...
ne olur herkes duyarlı olsun...ne olur...

ipek dedi ki...

Görkem ciğim,
pek çok hatalar yapıldı/yapılıyor. Ancak kimse önünü görmek için bir plan yapmıyor, gerekli bilgiyi de halktan esirgiyorsa, iş başa düştü demektir. Hesabını sormayı sonraya bırakarak, şimdi kendi başımızın çaresine kendimiz bakmak zorundayız. Herkes herkesi duyarlı olmaya davet etmeli bence. Buradki gücümüz ve sayımız sanılandan çok daha büyük.
Sevgiler Görkem ciğim.

Nükhet ciğim,
Ne yazık ki yağacak yağmurlar bile durumu kurtarmaya yetmiyor, Aylarca hiç durmadan yağmur yağması gerekiyor. Çünkü tükenen yer altı suları. Bunları nasıl mı tükettik? sulak alanları , tarım ve orman alanlarını imar izni verip /vermeyip yapılaştırarak, doğal kaynakları sorumsuzca kullanıp kirleterek.
Ve sorun sadece Türkiye nin sorunu değil ne yazık..
Herkesi sayfasında bu konuya dikkat çekmeye, araştırıp birşeyler yazmaya davet ediyorum. Çocuklarımıza bunu borçluyuz.
Sevgiler arkadaşım.

Canan cığım,
Geçenlerde televizyonda gösterdi, sokaklarda hoşur foşur halılar yıkanıyordu. Kendi temizliğinin dışında (ki halıları temizlemenin başka pek çok medeni yolu varken)başka birşeyi önemsemiyordu zihniyet!! Çok kişiye ulaşmamız lazım çoook...
Sera Mina, Göksu, Defne, Simin...
Hiçbiri susuz bir dünyada yaşamamalı.
Sevgilerimle.

ipek dedi ki...

Dilek ciğim,
Sanırım haftalık yağmurlar bile kesmez bizim durumu. Ama 34 derecelere çıkan sıcaklara iyi gelirdi doğrusu. Yağmurunuzun kıymetini bilin, sakın şikayet etmeyin:)
Sevgiler

Neriman merhaba,
Aslında anlaşılmayacak gibi değil durum. Akarsularımız ne yazık ki artık eskisi gibi değil. Onlar da kuruyor, çünkü asıl su kaynağı olan yeraltı suları tükendi. Bugün yağmur yağdı. Bu sadece hava sıcaklığını biraz olsun rahatlattı. Önlemler almak zorundayız ne yazık ki. Ve bu önlemler de su stoklarını kullanma süremizi biraz daha uzatabilir ancak.

Asıl yapmamaız gereken, çevreye duyarlı bireyler olmak ve çocuklarımızı öyle yetiştirmek. Yorumun ve diğer yorumlar, söylemek istediklerime vesile oluyor ve anlatıyorum, yani sözüm hepimize:)Bu konuyu lütfen duyuralım arkadaşlar.

Mutfak robotu ben teşekkür ederim ilgine. Lütfen hepimiz sayfalarımızda Tema Vakfı nın bahsettiği küçük ama önemli önlemlere yer verelim.
Sevgilerimle

ipek dedi ki...

Funda cığım ben de gerçekten özledim ve de yaptığın işleri çok merak ediyorum. İlk boş vaktinde görüşelim lütfen.
Senin bu iyimser ve olumlu halini öyle seviyorum ki.. Belki de bu iyimser ve yapıcı yaklaşım kurtaracak bizleri.

herkese söylüyorum: "ben tek başıma 2 litre su tasarruf etmişim ne olur "diye düşünmemek gerekiyor. Bireyler birşeye inanır ve hep birlikte harekete geçerlerse ortaya çıkacak gücün nelere muktedir olduğunu hep birlikte gördük, göreceğiz. Tonlarca su tasarrufu yapıp, kalan suyu daha uzun sürede kullanabiliriz. Doğaya daha saygılı olabiliriz.


Meral merhaba,
öncelikle bu yorumun sayesinde seni ve sayfanı tanımış olmaktan mutluyum, iyi ki geldin.
yazdıklarına katılıyorum, yağmursuz geçen mevsimler de bizlerin suçu, sel felaketlerinde yok olan yerler de.. Şimdi sorumluluk alma zamanı. çocuklarımız için..
Sevgilerimle

Periliköşk, seni kutlarım, hepimizin böyle olması gerekiyor, şimdi ve her zaman. Eskiden "bizler bu dünyayı atalarımızdan devraldık, çocuklarımıza emanet edeceğiz" diye bir söz duymuştum. En kolay emanet demiştim içimden. Zamanın bu kadar hızlı geçeceğini, herşeyin bu kadar hızla tüketilebileceğini hiç düşünmeden.
Sevgilerimle

zeyno dedi ki...

Hepimizin duyarlı olması gereken bir konu İpekcim. Çocuklarımıza, o çok sevdiğimiz canımız çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakacağız.Elimizden geldiğince çaba göstermeliyiz, başka dünya yok...

Adsız dedi ki...

Sevgili İpek hanım, küresel ısınma maalesef sadece bizim değil tüm dünyanın sorunu ve ne yazık ki en çokta gelişmemiş ve fakir ülkeler zarar görüyor. Bu konuda tüm insanları bir anda bilinçlendirebilmek ne yazık ki çok zor. Susuzluk küresel ısınmanın sadece diger yüzlerinden biri. Bunun yanı sıra ülkemizde de son günlerde olduğu gibi bir taraf kavrulurken, bir taraf yağışlarla boğuşmakta...Ne yazık ki bundan sonra küresel ısınmanın tamamen durdurulması imkansız, sadece ve sadece bugün ve bundan sonra yapılabilecekler sadece küresel ısınmaya bir fren etkisi yapabilecek ve etkisini ise tam on yıl sonra gösterecek.Bu konuda her birey üzerine düşen görevi tam olarak yapmalı. Belki bu konu okullarda müzik ve resim gibi hafta da bir saatlık zorunlu ders olarak konularak birey olarak üzerimize düşen görevler çocukluktan itibaren öğretilebilir diye düşünüyorum....Sadece küçük bir öneri:).Ama Ankara'da ne yazıkki halı araba yıkamak yasaklansada değişen hiçbir şey yok, balkonlarda halılar kurutuluyor.... maalesef insanlarımız ben bu suyun parasını ödüyorum istediğimi yaparım diye düşünüyor. Ne yazık ki bu konuda çok duyarsız... Dünyamızı bize bırakıldığı gibi çocuklarımıza bırakamayacağız... Onlar bizim bildiğimiz pek çok şeyi tanıma imkanı bile bulamayacaklar. Sadece bu konuda umudumu kaybetmek istemiyorum.Kimbilir belki bir gün.....

ipek dedi ki...

Sevgili Ayten Hanım,
Bu konuda oldukça bilgili ve hassas biri olduğunuzu düşünüyorum. Sayfamı izlemenizden ve yorum yazmanızdan son derece mutlu oldum.
Yorumunuz, benim bölük pörçük anlatmaya çalıştığım konuları öyle güzel toparlamış ki, tam bir "sonsöz" niteliğinde.
Amacım, sesimi nereye kadar duyurabiliyorsam oraya kadar duyurmak. Çocuğuma öğretmeye çalıştıklarımı, bir annenin daha çocuğuna öğretmesine vesile olabilirsem bile kendimi mutlu sayarım. Ve eminim herkes bunu yaparsa, birşeyleri geri getiremesek bile, zarar vermeyi durdurabilecek bir bilinç oluşturabiliriz.
Sevgiler

Adsız dedi ki...

çok ince bi konuya değinmişsinizz