31 Mayıs 2010

3y-7

Bahçede bu bahar şenlik var. 3 yıldır verilen emekler sonuç vermeye başladı.
Kiraz ağaçlarımız ilk defa bu bahar meyve verdi. "Adam olmaz" denilen bağımız bu yıl üzümle dolu.
Geçen yıl deneme ekimini yaptığımız enginarlar bu yıl ilk ürünlerini verdiler.
Ve her seferinde yaptığı gibi bu bahar da bahçemiz, bana yepyeni heyecanlar yaşatmakta:

Enginarlar, ilk gördüğümde nefesimi kestiler. enginar okşanır mı? Ben okşadım...
Hayatımdaki en güzel kirazı, 45 yaşında ağaç tepesine tırmanarak yedim...
Bağımız akşamüstü yürüyüşlerimde artık üzüm salkımlarıyla bana eşlik etmekte...
Bu sezon az da olsa ilk ceviz mahsulünü de toplayacak gibiyiz. Ayvalar, vişneler, kayısı, şeftali yolda.
Hepsi yavaş yavaş hazırlıyorlar meyvelerini.  Sebzeler karıklarında hazıroldalar.
Ahh unutmadan; tombul bal arılarımız öyle faal ki... kovanlarını doldurmuşlar bile.
Ne şanslıyız ki, tabiat çabalarımızın karşılığını bütün cömertliğiyle sunuyor. İlaçsız, hormonsuz, tüm doğallıyla...



Bu gördükleriniz bir Monet uyarlaması değil, her sabah evimizin penceresinden hayranlıkla izlediğim manzara. Kimileri oraya "boş arazi" gözüyle bakıyor. Ben "doğanın tablosu" gözüyle...
Geçenlerde gelincikler sundular bana. Işık değiştikçe renkler de değişmekte... Yağmurda başka güzel, gün doğumunda başka, gün batımında bambaşka...

Hen an yeni, yepyeni duygular yaşatmakta...

Herkese iyi haftalar, güzel başlangıçlar...

27 Mayıs 2010

Çorba tarifleri : patates çorbası -maydanozlu


Bu patates çorbasını kışın denemiş ve iyi puan vermiştim. Daha önce denediğim ve tattlığım patates çorbalarından oldukça farklı bir lezzeti olduğunu düşündüğümden arşivden bulup çıkarttım; tavsiye ederim.

Bu aralar yeni denemelere çok vakit ayıramıyorum. Gerçekten çok inandığım, çok uğraştığım ve yakınlarda sizlerle de paylaşacağım bir kaç nedenim var.  Dilerim sizlere de benim kadar heyecan verir:)
maydanozlu patates çorbası

Malzemeler:
  • 2 diş sarımsak
  • 1 büyük kuru soğan
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1lt (4 cups) sebze suyu
  • 3 adet orta boy patates
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • tuz karabiber
  • 1 paket krema
  • 1/2 demet maydanoz
Hazırlanışı
  • Soğan ve sarımsağı yemeklik doğrayıp zeytinyağında soteleyin.
  • Sebze suyunu ekleyin
  • Patatesleri soyun, kabaca doğrayarak ekleyin.
  • Tereyağını ekleyin.
  • Tuz ve karabiberle tatlandırarak kapağını kapatın, önce yüksek ateşte, sonra kısık ateşte pişirin.
  • Bu arada yarım demet maydanozu (saplarıyla birlikte) kabaca doğrayın.
  • Patatesler  piştiğinde krema ve maydanozları ilave edin. Bir taşım kaynatıp altını kapatın.
  • Çorbayı blenderden geçirerek servis yapın.

    Afiyet olsun.
    Notlar:
    • Tarifte, blenderda ezilen çorba tel süzgeçten geçirilerek servis yapılıyor. Ben bu kısmı yapmadım.
    • Çorbanın kıvamı koyu olmuşsa, bir miktar sebze suyu ilave ederek açabilirsiniz.
    • Maydanozlar ayrıca blenderden geçeceği için, ayrıca doğramayın, çamur gibi oluyor. 
    • Yemeklere maydanoz ilavesinin son anda yapıldığını ve maydanozun tadının yok olmaması için fazlaca pişmemesi gerektiğini hatırlatmak isterim.
    • Sapları kullanmak aromayı arttırıyor.
    • Sebze suyu sağlıklı bir lezzet. Fazlaca vakti olmayanlar-çok sağlıklı olmasada- sebze tozlarından faydalanabilir. Bu durumda tuz miktarını azaltmayı unutmayın.



    •  Sebze suyu hazırlamak için

      malzemeler: 
    • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
    • ½ soğan
    • ½ pırasa
    • 1 havuç
    • 1 rezene kökü
    • 3 diş sarımsak
    • 20 adet tane karabiber
    • 8-10 adet mantar
    • 1 adet kereviz
    • 3 adet domates
    • 3-4 sap maydanoz
    • su
    1. Sebze suyu için, bütün malzemeleri incecik doğrayın, zeytinyağında  soteleyin. Su, tuz ve karabiber tanelerini ekleyerek kapağını kapatın.
    2. Yüksek ateşte 5 dakika pişirin.
    3. Kaynayınca altını kısarak 15 dakika daha pişirin.
    4. Sebze tanelerini süzerek (bir sefer daha kullanmak üzere) ayırın. (buzdolabında bir-iki gün, saklayabilir ya da derin dondurucuya kaldırabilirsiniz.)

    24 Mayıs 2010

    semizotu salatası



    salata

    Tarife gerek var mı? Ne varsa resimde...
    Miktarlar: damağınıza, zevkinize göre...

    17 Mayıs 2010

    3y-6




    (Zor bir gündü bu gün. 3y ler biraz gecikti bu yüzden. )

    1. Haftanın bombası AOÇ Damla Sakızlı dondurma...
    Ben bir dondurma koliğim. Gerçek sütle yapılmış iyi bir dondurma için sınırım yoktur. Ve damla sakızlı dondurma da en favori çeşidimdir.
    Yukarıdaki açıklamalardan sonra, bu dondurmanın, yediğim en lezzetli dondurma olduğunu söylesem sanırım bir şeyler ifade edebilmiş olurum. Sonunda AOÇ elindeki kapasiteyi çeşitlendirerek güzel işlere imza atacakmış gibi görünüyor. İnternette yazılanlara göre, keçi sütlü, kefirli, vb dondurma üretimine de başlanmış. Umarım bir yerlerde denk gelir ve denerim.

    2. Oburcuk Mutfakta, Selim İleri'nin üç romanından oluşuyor: Evimizin Tek Istakozu, Oburcuğun Edebiyat Kitabı ve Rüyamdaki Sofralar..
    İlk ikisini okumuş, çok beğenmiş ve birilerine verip sonra da kaybetmiştim. (Ki o zamanlar mutfak bu günkü kadar ilgi alanıma girmiyordu) Yeniden okumak fazlasıyla keyif veriyor. Eski zamanları, aile ve insan ilişkilerini, sofraları ve tarifleri sıcacık bir dille anlatan kitap, aslında ne tam bir roman, ne de yemek kitabı... Hepsini birden barındıran çok keyifli bir anı ve hatta genel kültür kitabı gibi. Mutfakla ilgili, eskiye meraklı herkese tavsiye ederim.

    3. Haftanın sonuncu yenisi Tam Tadında. Kanal D nin yeni yemek programı. Emel Başdoğan tarafından sunulan, gerçekten keyifli bir program. Yemek meraklıları Emel Başdoğan'ı tv deki eski yemek programlarından tanıyorlar. Önce de söylediğim gibi, mutfak o zamanlar ilgi alanım olmadığından; benim için yeni.
    Hafta içi her gün Kanal D de yayınlanıyor. Her gün denk gelemesem de, spor saatimi denk getirip yürüme bantında izliyorum:)
    Program çok kaliteli, yemekler de öyle. Emel Hanım gerçekten çok başarılı. Yemekleri hazırlarken, çoğu sunucunun kullandığı ve benim delirdiğim: (etimiz pişmekte, yemeğim oldu, sosumu döktüm) gibi malzemeleri sahiplenen bir dil kullanmayışı dikkatimi ilk çeken detaylardan. Çok akıcı bir konuşması, düzgün Türkçesi, abartısız tavırları programın artıları...
    Sürekli taktığı inci kolyesi ve kısa hırkası, umarım bu aralar her yerde esen ve fena halde fazla gelen Julia Child rüzgarından bir esinlenme değildir...


    İyi haftalar..

    Çikolatalı, portakallı, peynirli kek / Tam Tadında / Programlar / Video / Kanal D Web TV

    13 Mayıs 2010

    Kakaolu Muhteşem Islak Kek


    Yoğun Kakaolu Islak kek

    Resmini gördüğünüz bu kek; benim hayatımda tattığım en lezzetli kek olup, 4 yıl boyunca bu sayfada yayınlanmış olan en iyi kek tarifidir! Oldukça nemli, yumuşacık ve yoğun lezzetlidir.

    Hikayesi şöyledir:
    Bundan yaklaşık 20 yıl kadar önce bir arkadaşımda yediğim, tarifini aldığım, denediğim ve asla arkadaşımda yediğim lezzete ulaşamadığım bir tariftir. 
    Her yapışımda hayal kırıklığına uğradığımdan, bir kaç denemeden sonra vazgeçerek, damağımda kalan tadı ile yetindim. Ta ki, o eski tarif karşıma çıktığında hikayesini hatırlamayıp yeniden yapana kadar...
    Ancak aradan geçen 20 yıl boyunca edindiğim bazı tecrübeler ve tesadüfen denediğim yeni bir ürün sayesinde, bu sefer o muhteşem lezzeti yakaladım. 
    Ve ilk lokmada damağıma yayılan lezzet hafızamdaki yerini buldu ve bunun küskün olduğum o tarif olduğunu hatırladım...
    Peki neydi fark?
    Püf noktalarında anlattım.
     Yoğun Kakaolu Islak kek 

    Malzemeler:
    22 cm kek kalıbı için
    1cup=240 ml=1 su bardağı
    • 1/2 cup hindistan cevizi
    • 1 tsp kabartma tozu
    • 2 cup un
    • 1,5 cup toz şeker (damak tadınıza göre 1 cup-2 cup arası dilediğiniz miktar)
    • 1 tutam tuz
    • 1/2 cup (100 gr) tereyağı ( aynı miktar zeytinyağı ile yapıyorum)
    • 1 cup su
    • 1/2 cup (50 gr=1 paket) dark kakao*
    • 1/4 tsp vanilya özütü ya da 1 pk vanilya (son yapışımda eklemedim ve daha yoğun bir kakao lezzeti elde ettim)
    • 1/2 cup süt
    • 2 yumurta


    Hazırlanışı

    • 1.gruptaki kuru malzemeleri karıştırın.
    • 2.grup malzemeleri ufak bir sos tenceresinde ısıtarak karıştırın (Kaynatmayın)
    • 3. grup malzemeleri  köpük olana kadar (cam kasede)1dakika çırpın.
    • Kuru karışıma önce ikinci grup malzemeyi,  ardından 3. grup mazlemeyi ekleyin, mikserle 2 dakika çırpın.
    • Yağlı kağıtla kapladığınız kek kalıbına dökerek 175 C önceden ısıtılmış fırında 35-40 dakika pişirin.
    • Kürdan testiyle fırından çıkartıp soğutun.
    Hepsi bu kadar...

    Afiyet olsun...

    ÖNEMLİ PÜF NOKTALARI


    Bu muhteşem lezzeti elde edebilmek için basit ama çok önemli bir kaç detay var:
    1. Mümkünse bu keki bir gün önceden yapıp, üzeri kapalı şekilde bekletin, ertesi gün ikram edin. (Lezzet ve nemlilik oranı çok değişecek) Bu, yıllar içerisinde farkına varabildiğim, neredeyse bütün kekler için geçerli olan bir detay bence.
    2. *Kakao seçimi bu kekin lezzetini belirleyen temel faktör. Bu kek için mutlaka Dark kakao kullanın. Normal kakao kullanırsanız bambaşka bir tatla karşılaşabilirsiniz. Yurt dışında yaşayanlar Hershey's Dark kakao kullanabilirler. Türkiye için önereceğim tek marka Dr Oetker Gourmet kakao. Bu keki yaparken tesadüfen kullandığım bu ürün, meğer yıllardır kekimde eksik olan lezzetmiş. Çünkü o zamanlar arkadaşımın bu keki hep Amerika'dan getirdiği Hershey kakao ile yaptığını ve asıl lezzeti belirleyenin bu yoğun koyu kakao tadı olduğunu fark etmemiştim.
    3. Pişlme süresinin sonunda, keki fazla bekletmeden fırından hemen çıkartın ve üzerini kapatın. Fırında beklerse nem oranı azalır.
    4.  Katı yağ yerine sıvıyağ kullanırsanız, kekin nem oranı artar.

    10 Mayıs 2010

    3y-5

    Bu hafta 3y yerine daha önce yazdığım bir yazıyı ekliyorum. Sayfamdaki istatistiklere göre bu aralar bu yazı çok tıklanıyor ve okunuyormuş. Güncellemek ve paylaşmak istedim.......

    Bu aşağıdaki minik aletler benim için pekçok büyük ve pahallı mutfak aletinden daha çok işe yarıyor. Sürekli elimin altındalar ve hayatımı kolaylaştırıyorlar.
    Sol üstten başlıyorum:


    • Kavanoz kapağı açıcı: Hiçbir kavanoz bu alete dayanamıyor. (Hala çekmecede durmakta ancak yerini çok daha pratik bir ürün aldı)
    • Mini rende: Özellikle peynir için ideal. Yıkaması da kolay. ( daha iyi rendeleyeniyle güncellendi)
    • Ahşap limon sıkıcı: Çekirdek konusu biraz problem olsa da, çok pratik bir alet. (hala bir numara!)
    • Çekirdek çıkarıcı: Tuzlu Muffinlerde kullanılan zeytinler için ideal. Salatadaki zeytinler Mimi ye sürpriz yaratmasın diye çekirdeksiz tercih ediliyor:) (hala bir numara!)
    • Fasülye kılçığı soyucu (minik sarı alet) Aynı anda hem yan kılçıkları çıkartıyor, hem fasülyeyi boydan ikiye kesiyor. (bunları yapabildiğini düşünerek aldığım bu alet hiç bir işe yaramıyor, çoktan çöpü boyladı!!!)
    • Sarmısak değirmeni: sarmısağı çok güzel eziyor. Ama bu aralar az kullandığım için minik rendeyi tercih ediyorum. (minik rendeye devam)
    • Dekoratif soyucu (sarı ) 3 değişik iş yapıyor. Çikolata rendesi, top şekil verici uç, çizgili kabuk soyma ucu. (en son ne zaman kullandım hatırlamıyorum)
      Ve huzurlarınızda en sevdiğim mutfak objem:  
    • DOMATES KABUĞU SOYUCU. Harika bir alet. "Domatesi sıcak suya koydun, kabuğunu kazıdın, çok kolay oldu", falan filan bunlar hikaye.. Bu acayip bir alet.
    • Bence bulduğunuz yerde hiç düşünmeden alın. (1 NUMARA! arada yedeğini bile aldım, kaybederim-başına birşey gelir diyerek. Mutfağımı onsuz düşünemiyorum)


    Salatalık soyucuya benzeyen bu alet, aslında jülyen doğrayıcı. Özellikle sushi yaparken çok ama çok işime yarıyor. Harika jülyen havuç, kabak, salatalık kibrit patates doğruyor. Süslemeler yapmak için de ideal 
     (Hala güncel)





    Onsuz ne yapıyormuşum dediğim aletlerden birisi: Döküm Demir ızgara tavası.
    Sonradan Ev Cini'nde görüp aldığım döküm tencere. Talimatlarına uygun kullansam da dibinin rengi beyazladı ve kağıt havluyla her silişimde demir rengi çıkmakta. Memnun olduğumu söyleyemem.


    Bu kağıt çay poşetleri sayesinde nefret etmeden çay yapabiliyorum. Demlik temizleme derdinden kurtardı.Üstelik kendi zevkime göre karışımları önceden poşetleyip büyük cam kavanoza depoluyor,her sabah pratik çay demliyorum. Bitki karışımları hazırlamak için de ideal. (şimdi bu ürün piyasalarda bulunmuyor. onun yerine metal çay demleyici bir ürün kullanıyorum. hala çaydanlıktan çay temizlemekten nefret ediyorum. 


    Yeşil çay için Tchibo'dan aldığım bu ürünü kullanıyorum ve çok seviyorum)






    Müthiş baharatlar serisi Nomu larım. Onlar yokken ne yapıyordum bilmem. Haşlanmış makarnayı bile müthiş bir lezzete dönüştürebiliyor.
    İnternetten sipariş ettim 2 günde geldi. (AH NOMU AHHH, bir parmak bal çaldın damağımıza gittin. Şimdi nadiren bulabildiğim yerlerde de, ya istediğim çeşit yok, ya da tarihleri geçmiş. Devamlılığı olmayan ürünlere sinir oluyorum.. Paya beni duyar mı acaba??)



    Bunlar aslında buzdolabı magneti olarak satılıyor. Boyutları parmağım kadar.Fakat o kadar kullanışlılar ki. Sağdaki ile muskat ya da sarmısak rendeliyorum. Soldaki limon kabuğu rendesi o kadar keskin ve kullanışlı ki, çok iyi bir marka olduğu iddia edilerek satılan rendemi hiç bir işe yaramadığı için çöpe attım, sadece bunu kullanıyorum. (Devammm!!)





    Salatalarımın vazgeçilmez ikilisi:
    Plastik yeşillik bıçağı: Tamamı plastik olduğu için yeşiklliklerin vitaminlerine zarar vermeden doğruyor. Şaka maka öyle güzel kesiyor ki..

    Bunun adına ne diyelim? Salata kurutucusu: Malum, salataların çok daha lezzetli olabilmesi için yaprakların kuru olması gerekiyor. Ayrıca yıkıyıp tamamen kurutulan yapraklar, poşetlerde bozulmadan buzdolabında saklanabiliyor. Çok basit ama çok yararlı bir alet. (Hala vazgeçilmez, hala hergün mutlaka kullanlan)






    Ayrıca elimin kolumun bir uzantısı haline gelen düdüklü tencerem,  sayesinde artık korkmadan yoğrulmuş hamurla tarifler yapabildiğim ekmek makinem.


    iyi haftalar:)

    05 Mayıs 2010

    Fırında kaşarlı rulo et

     Fırnda Kaşarlı Rulo Et


    Bu yemek için tarif yazmaya aslında gerek yok. Çok kolay,  pratik  ve resimlerden nasıl yapıldığı anlaşılıyor.
    Yine de ufak tefek detaylar adına, tariflemeye çalışayım:

     
    Malzemeler:
    4 kişi için
    • 4 kalın dilim biftek (ya da tavuk göğüs)
    • bir kaç dilim taze kaşar
    • 1 adet boyuna ince dilimlenmiş tatlı kırmızı biber (paprika ya da bir başka adı vardır ya; hep unuturum)
    • 1/2 kg ıspanak (temizlenmiş, kaynar suda 10 dk haşlanmış-sıkılmış)
    • tuz, karabiber
    • kızartmak için bir kaç kaşık sıvıyağ
    • üzeri için bolca taze kaşar rendesi

    Hazırlanışı:
    • Et dilimini stretch folyo arasına koyup ağır birşeyle vurarak (Ben ahşap bıçak standını kullandım) inceltin. Ya da kasaptan inceltmesini isteyin.
    • Üzerine, suyunu iyice sıktığınız ıspanaktan yayın, kaşar ve biber yerleştirip yanlarını kapatarak sarın. Bir kürdanla tutturarak açılmasını engelleyin.
    • Kızgın tavada arkalı önlü 5 er dakika kızartın.
    • Fırın kabına yerleştirerek üzerine kaşar rendesi serpin. (dilerseniz beşamel sos da ilave edebilirsiniz)
    • Orta ısıdaki fırında, peynirler eriyip kızarana dek; yaklaşık 15-20 dakika pişirin.

    Afiyet olsun.

    03 Mayıs 2010

    3y-4


    Sultanın Mutfağı-Özlem Kumrular 
    Bu kitap sevgili Mine'nin geçen haftaki 3y leri arasında yer almış. Paylaşınca, haberdar oldum ve bu hafta benim 3y lerimden oldu. Keyifle  okumaya başladım. Mine çok teşekkür ederim.

    Hermes-Eau de Gentiane Blance
    Bvlgari den sonra sürekli kullanabileceğim yeni parfümüm. Sade, iddiasız, temiz, zamansız, unisex... 
    Ne varsa klasiklerde var. 

    Moneta Ceramica 01-Seramik Tabanlı Tencere
    Firma tanıtım hediyesi gönderdi de, övgü yazısı yazdım sanmayın sakın. Böyle birşey yok; Sevgili halamın yeni ev hediyesi.
    İlk seramik tabanlı tencerem. Şu ana kadar kullandığım en iyi mutfak ürünü. Vazgeçilmezim olmaya aday. Teknoloji detayları burada. Umarım bir zaman sonra teflon misali, bu teknolojinin de çok sağlıksız olduğu haberleri çıkmaz.

    Herkese iyi haftalar