29 Ağustos 2008

Kahvaltı masası alernatifleri


Yeni birşeyler bulup da denediğim zaman mutlu oluyorum. Sonra onları sevdiklerime tavsiye faslı başlıyor. Ben de, başkalarının deneyip tavsiye ettikleri şeyleri daha bir güvenle alıyorum.

Bu yüzden de, alıp, deneyip, beğendiğim ya da beğenmediğim ürünleri sizlerle paylaşmaya karar verdim. Denemeseniz bile, fikir sahibi olmak, karar vermek açısından faydalı olabilir.

Bu ürünlerin hepsini denedim ve çok beğendim. Her ürününü çekinmeden denediğim Erzincan Mandıra'dan buldum bunları. Değişik iftariyelik alternatifleri olabilir diye düşündüm.



Bu gördükleriniz zeytin reçeli! Ben hayatımda ilk defa yedim. Tadına doyamadım. Az şekerli, ham zeytin tadı baskın, çok değişik bir lezzet. Sağ tarafta sepette duran harika hazır bruscettaları, ne yazık ki not etmediğim için marka olarak yazamıyorum; bir dahaki sefere!


Bunlar "Zeytin kokteyli" ya da "Akdeniz zeytin kokteyli" adıyla satılıyor. Çok güzel bir karışım: büyük boy çekirdekleri alınmış yeşil zeytin, ceviz, kurutulmuş domates, tane karabiber, ve defne yaprağının sızma zeytinyağında bekletilmesi ile yapılmış. Bu yazdıklarımla, enfes tadını hayal edebilirsiniz sanırım..
Arkada görünen Ayvalığın meşhur Sepet Peyniri. Ankara'da bulabildiğim yegane gerçek sepet peyniri!!


Minik bir kavanozda, ekmek batırmak üzere benim hazırladığım aromalı zeytinyağı:
Bir diş sarımsak, bir iki adet tane karabiber, tatlı kaşığı kekik ve süs için biber (bu acı değil) ve sızma zeytinyağı.
Zeytinyağını kullandıkça üzerine ekleyerek, bu minnacık kavanozu her an dolu tutabilirsiniz.



Kullanışlı ve estetik bir tasarım olduğunu düşünerek aldığım bu reçellik Esse'den.
En altta, Bozcaada'lı Sevgili Afro'mun yaptığı enfes karadut reçeli. Orta katta bahçemizin vişneleriyle yapılan vişne reçeli ve bilin bakalım en üstteki ve ilk resimde yer alan nefis yiyecek ne? Kimler bu muhteşem lezzetin tadını ve adını biliyor acaba??

11 yorum:

Adsız dedi ki...

Bruscettalar çok güzel görünüyor, neymiş acaba diye baktım. Tam beğenecek şeyi seçmişim, bir tek onu yazmamışsınız. : ) Bekliyoruz efendim, bir dahaki yazınıza inşallah...

Zamandan Sızan dedi ki...

badem mi? yeşil haline çağla mı diyorduk?

Berceste dedi ki...

Üzüme ve incire benzettim ama ikisi de olmasa gerek!

Eee İstanbul'dakiler nereden bulacaklar bu lezzetleri? Yurtdışını hiç saymıyorum :)

Eda dedi ki...

Bu reçel antep fıstığı reçelidir. Değişik bir tattır ve harikadır.

ipek dedi ki...

Küçük gurme,
ilk fırsatta gidip yeniden alacağım ve markayı yazacağım,
sevgiler

Kıymet ciğim,
hayır onlardan değil, başka birşey bu.
sevgiler

Berceste,
ikisi de değil..
Ankara da varsa, İstanbulda alası verdır. Yurtdışındakiler ise daha kolay erişebilir çünkü bu ne yazık ki yerli bir ürün değil. Son fotoğrafta arkada kavanozu görünüyor aslında:)
sevgiler

Eda,
BİNGO!
Tadını biliyorsun mutlaka. Peki Türkiye'de de yapılıp yapılmadığı hakkında fikir verebilir misin?
sevgiler

Adsız dedi ki...

Artık bir akşam iş çıkışı ya da c.tesi sabah erkenden size uğramak farz oldu :P

Olmaz ki, bu kadar da yapılmaz ki canım... Yok bahçemizin vişneleriymiş de yok erzican mandıraymış da... Ööööle marka tanıtmakla olmuyor çekirgecim. Nerede kaldı sensei'ye hürmet canım, cık cık cıııık ;D

Sevgiyle öpüyorum.

Berceste dedi ki...

İpek'ciğim, benim sorum tek bir ürün için değildi :) O zeytinler, zeytin reçelleri, peynirler...

Adsız dedi ki...

İpeeeek ,gelmişsin... Hoşgeldinnn :)) Ne hoş fotoğraflar bozcaada fotoğrafları. harikasın..

Bu sırada zeytin reçelini ilk kez görüyorum. nasıl merak ettim tadını. Şu iri yeşil zyetinle yapılan akdeniz kokteylinden hazırlayacağım yarın sabah kahvaltıda yemelik. :)

Sımmsıcağından sevgiler.

ipek dedi ki...

Senseilerin en güzeli,
Seni buralara çekmenin yolunu keşfettim işte sonunda !!:)) Kış yaklaşıyor, başlasın şu yoga seansları artık:=) Yoksa nasıl dayanacağız dört duvar arasında?
çok özlem ve sevgilerimle,

Berceste,
Şimdi anladım, haklısın..
Ama ben de yurtdışındaki şarküterilerde peynir delisi oluveriyorum. Daha çok çeşit daha iyi fiyat.
sevgiyle,

Zerrincik,
Ne güzel bir karşılama, mutlu oldum.
teşekkür ediyor, öpüyorum

Berceste dedi ki...

İpek'ciğim, yurtdışında peynirler güzel olmasına güzel de daha çok kaşar peynirinin akrabaları. Sen Türkiye'de belki beyaz peynir ve akrabalarını yemekten gına getirdiğin için yurtdışında saldırıyorsundur ama biz de tam tersi durumdayız :) Orada bol kaşar çeşidi yemekten, burada tulum peynirlerine, çeşit çeşit beyaz peynirlere saldırır ve özler olduk :) Her taş yerinde ağır!

Bir de ucuz demişsin ya, her peynir yenmiyor, mayasına dikkat etmek gerekiyor. Çünkü onlarda da genlerle oynuyorlar. Allah'tan gen teknolojisi Türkiye'de o durumda değil ama bizim yurtdışında herşey iyidir mantığı ile çalışan şaşkın insan beynimiz, gidip oradan maya alıp özümüzdeki peynirleri de bozuyorsa onu bilemem!!!

Zeynepp dedi ki...

Sevgili İpek,
Ben de yeşil antep fıstığı reçelini bu yaz sonu tatil için gittiğimiz Turgutreis'de görüp satın almıştım. (Firmanın adı Cıngıloğlu'ydu yanlış hatırlamıyorsam. Ankara'da ürünlerinin satılıp satılmadığını veya kargo alternatifleri olup olmadığını bilmiyorum ama internet sana bu konuda yardımcı olur eminim) Fakat henüz tadına bakamadım. İlk fırsatta denenecekler listesine girdi bu reçel.
Sevgiler..
zeynepp